Eğitimin 5N1K'si

Eğitimin 5N1K'si "Müze"

 

 

"Hepimiz çoğu kez fark bile etmeden 'kendi ihtiyaç duyduğumuz mükemmel anne baba' olmanın peşinde koşarız. Bu koşuşturmaca içinde de ne yazık ki 'çocuğumuzun ihtiyacı olan anne babayı' ıskalayabiliriz."

08.01.2020 242

NE

Müze kelimesi ilham perilerinin evi anlamına gelir ve müzeler, çeşitli koleksiyonları olan ve bunları sergileyen kurumlardır. Mekânları ve koleksiyonları ile tarihi ve kültürel unsurları, geçmişin bugün ile olan ilişkisini, bugünün nasıl şekillendiğini anlamamızı sağlayan çok önemli mekânlardır. Ülkemizde arkeolojiden sanata, etnografyadan doğa tarihine, bilim ve teknolojiden oyuncak müzelerine, çok çeşitli müze türleri bulunmaktadır.

NE ZAMAN

Erken çocukluk dönemi itibariyle çocuklarımızı müzeye götürerek, kültür ve sanatla bağ kurmalarını sağlamak mümkündür. Müzeler genellikle haftada bir gün kapalı olup, diğer günlerde ziyaretlere açıktır. Hafta sonları ve okul tatillerinde de ziyaret edilebilir.

NEREDE

Türkiye'de neredeyse tüm şehirlere dağılmış 450'nin üzerinde müze ve ören yeri vardır. Bu müzeler Türkiye'nin kültürel, sanatsal, bilimsel ve tarihsel zenginliklerini gözlemleyebileceğimiz, deneyimleyebileceğimiz ve içselleştirebileceğimiz sürekli eğitim mekânlarıdır.

NASIL

Müzeleri ziyaret etmeden önce koleksiyonlar hakkında kısa bir araştırma yapmak ve edindiğimiz bilgileri tarihsel, sosyal veya kültürel bağlamlarına oturtmak, müzelerin koleksiyonları ile gündelik yaşantımız arasında somut bir bağ kurmamızı sağlar. Bu basit ön hazırlık, müze deneyimini zenginleştirir ve müzeleri hayatımız için anlamlı kılar.

NİYE

Müzeler, yaş ayrımı gözetmeksizin toplumun tüm kesimine hitap eden, herkesin kendi yaşantısı ile gördükleri arasında bağ kurabileceği bir deneyim alanıdır. Ülkemizde Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze ve ören yerlerine girişin, 18 yaş altı çocuklarımız ve gençlerimiz için ücretsiz olduğunu da hatırlatmış olalım.

KİM

Müzeler çocuklarımızın ve aslında tüm ziyaretçilerin bilimsel ve kültürel miras bilincini kazanması konusunda çok önemli bir rol oynar. Çocuklarımızın yaparak, yaşayarak öğrenmelerine zemin sağlayacak ideal bir yer olan müze, onların bilişsel gelişimlerinin yanında sosyal-duygusal becerilerini de kuvvetlendiren bir içerik sağlar.

ÇOCUKLARINI HAYAT KARŞISINDA GÜÇLÜ KILMAK İSTEYEN ANNE VE BABALARA ÖNERİLER

Sağlıklı ve kendisine yeten bir genç yetiştirmek, okul ve eğitim sisteminin görevi olduğu kadar, aile içinde kurulan ilişkilere ve anne ve babanın kendi sorumluluklarını yerine getirmesine bağlıdır.

  • Çocuğunuzun hayat başarısı okulda alacağı derece ve göstereceği başarıdan çok, kazanacağı yaşam becerilerine bağlıdır. Bu becerilerin başında yılmazlık ve öz yeterlilik gelir.
  • Hayat başarısı için çocuğun kendine güvenmesinden çok daha önemli olan, karşılaştığı sorunları kendinin çözeceğine inanmasıdır. Sorun çözme becerisi, sorunları çözerek gelişir.
  • Başarısızlığı kötü bir şey olarak göstermeyin. Hiç başarısızlık yaşamamış olan insanlar ya hiçbir şey yapmamışlardır ya da kendilerini hiç zorlamamışlardır.
  • Başarısız olan veya hata yapan çocuğunuza soracağınız soru, "Ne öğrendin?" sorusu olmalı ve soru, çocuğun hayal kırıklığını yoğun olarak yaşadığı an değil; duyguları yatıştığı zaman sorulmalıdır. Çocuğunuzu suçlamayın, "Sana söylemiştim... Sözümü dinleseydin..." türü ifadeler kullanmayın.
  • Çocuğunuz üzüldüğü, hayal kırıklığı yaşadığı zaman duygularını anladığınızı gösterin, yanında olun ancak sorunları onun adına çözmeyin. Bunun için de karşılaştığı güçlükleri kendisinin çözmesi gerekir.
  • Çocuğunuzun hatalarından çok doğru yaptıklarını yakalayın ve o konularda olumlu geri bildirim verin /övün. Her yaptığını da övmeyin. Küçük yaştan başlayarak aile içinde oynadığı her oyunu, o kazanmasın. Başarısızlığın doğal bir şey olduğunu öğrenmenin ilk adımı, budur.
  • Başarılı olduğu durumlarda zekâsını, yakışıklılığını veya güzelliğini övmeyin. Gayret, çaba ve niyetini takdir edin.

Kaynak: meb.gov.tr